ERGENLİK DÖNEMİ VE ERGEN DANIŞMANLIĞI

LENA PSİKOLOJİ MERKEZİ

ERGENLİK DÖNEMİ VE ERGEN DANIŞMANLIĞI

Ergenlik döneminde yaşanan hızlı fiziksel ve cinsel nitelikteki değişmeler ve bu değişmelere ergenin yüklediği sosyal anlamlar onun duygularını, kendilik algısını ve birincil ilişkilerini önemli ölçüde değişikliğe uğratmaktadır.

Çocukluktan yetişkinliğe geçmekte olan ergenlerin yaşadığı fiziksel, cinsel, bilişsel ve sosyal- duygusal değişmeler, oldukça ani, bazen beklenmedik olmakta ve buluğa girmekte olan çocuklarda stres, korku, uyumsuzluk gibi sorunlara yol açabilmektedir.

Buluğ dönemindeki ergenler, birincil ve ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişimiyle öne çıkan hızlı bedensel değişmelerle ve büyümeleriyle ilgilidirler. Gözledikleri değişmeleri akranlarıyla paylaşırlar.

 Bu paylaşımlar genellikle ergenin kendini değerlendirmesinde önemli ve destekleyici bir rol oynamakla birlikte cinsiyet ve cinsel gelişim konularında anne ve babalarından ziyade akranlarından bilgi alan ve bu konuları onlarla tartışılan ergenlerin, cinsel deneyimlerinin daha erken yaşta ve cinsel özgürlüklerinin daha fazla olduğu bulunmuştur. 

Öte yandan akranları yerine annelerinden bilgi edinen ergenlerde cinsel deneyimlerin görülme olasılığı daha düşük bulunmuştur ( kaynak: Türk Psikoloji Dergisi 2002, 17 syf.47-58)

Gelişimsel değişmeler konusunda ailede veya okulda önceden bilgilendirilen kız ve erkek çocuklarının bu değişimlerle daha iyi baş ettikleri ve buluğa ilişkin daha olumlu tutumlar geliştirdikleri görülmektedir.

Ergenlikte 9-11 yaşlarından başlayarak 17-18 (hatta 21 yaşa kadar- geç ergenlik dönemi olarak adlandırılır.) yaşlarına kadar sürebilen hızlı fiziksel, zihinsel ve sosyal- duygusal değişmelerin ve bunların yarattığı kaygı ve stresin kız ve erkek ergenlerde farklı tepkilere ve benlik algısında farklı yönlerde değişmelere yol açtığı bilinmektedir.

Ergenlik dönemindeki kızlarda benlik değerinde azalmaya, kaygıda artma ve depresyon ile yeme bozuklukları gibi daha içselleştirilmiş tepkiler gözlenirken; erkeklerde saldırganlıkta ve riskli davranışlarda artma gibi dışsallaştırılmış tepkiler daha sıklıkla gözlenmekte; erkek ergenler toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak kendilerini ifade etmede özellikle de kendileriyle ilgili olumsuz duyguları ortaya koymada kızlardan daha ketum davranmakta ve buluğ döneminde erkek ergenlerin benlik değerindeki azalma kızlardaki kadar belirgin olmamaktadır.(Kaynak: Türk Psikoloji Dergisi 2002, 17)

Tüm bu zorlu süreçler değerlendirildiğinde, ebeveynlerin çocuklarının ergenlik döneminde profesyonel destek almaları, hem kendileri hem ergen çocukları hem de aile içi çatışmalarının azalması hatta ortadan kalkması için çok gerekli ve değerlidir. 

Ergenlik dönemi çatışmaları yaşamanız sizin kötü ebeveyn olduğunuz ya da çocuğunuzun kötü bir evlat olduğu anlamına gelmez. 

Süreç, günümüz koşulları göz önünde bulundurulduğunda daha da karmaşık hal alabiliyor, bu sebeple uzmanından destek almanız aile içi bütün ilişki düzeylerinizin sağlıklı ilerleyebilmesi için yapacağınız en önemli yatırım olmakta.

Peki biz Ergen Danışmanlığı kapsamında neler sunuyoruz?

Profesyonel desteği almaya karar verip bizimle iletişime geçtiğinizde, önce ebeveynlerden öykü alıyoruz, daha sonra ergen danışanımız ile terapi sürecini başlatıyoruz. Ebeveynlerin ve ergen danışanımızın terapi sürecindeki beklentilerini tespit ediyoruz ve süreç başlıyor.

Aile bilgilendirmesi ve uygun olursa Aile seansları da düzenleyerek ebeveynleri sürece dahil ediyoruz. Fakat bütün bu dahil olma süreci, ergen danışanımızın bilgisi ve onayı ile gerçekleşiyor. 

Her terapötik ilişkide olduğu gibi ergen danışanımızın da mahremiyeti bizim için önemli. 

Etik kurallar dahilinde (hukuki/yasal ya da yaşamı tehdit eden bir durum söz konusu değilse), danışanımızın izni ile ve uygun gördüğümüz konularda ebeveyn ile paylaşımda bulunuyoruz.

Lena Psikoloji Merkezi olarak Uzmanlarımızla, bu çatışmalı dönemde de yanınızdayız.

                                                                                                        Daha Fazla Bilgi İçin: